Martı ile kedinin dostluk öyküsü

Martı ile kedinin dostluk öyküsü

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, çocuk okurlar için cesaretin, bilgeliğin, dostluğun, hoşgörünün, açgözlülüğün anlamını irdelerken, büyükler için de masum ve farklılıklara hoşgörünün anlamının pekiştiği bir dünyayı inşa ediyor.

Martı sürüsü okyanusu aşmaya çalışırken, suya batıp çıkarak uçuyor, ringaları mideye indiriyorlardı. Aralarından bir tanesi genç martı Kengah son suya dalışından sonra kafasını dışarıya çıkarır ve berbat yapış yapış ona nefes aldırmayan bir şeyle kaplandığını fark eder. Okyanusa dökülen petrolden zehirlenen Kengah, son kalan gücüyle karaya ulaşmayı başarır ve kendini kedi Zorba’nın sahiplerinin evindeki balkona atar. Kengah, ölmeden önce gördüğü son canlıya kedi Zorba'ya, içinde yavrusunun bulunduğu yumurtayı emanet eder ve ondan üç konuda söz ister. Zorba, yumurtayı yemeyecektir; yavru doğana kadar yumurtayı sıcak tutacak, ona göz kulak olacaktır; yavru doğunca da ona uçmayı öğretecektir. Zorba, martının durumuna pek üzülür, hiç düşünmeden bu üç konuda martıya kesin söz verir. Onun ölmek üzere olduğunu anlamaz ve diğer kedilerle birlikte Profesör Harry’nin dükkânına doğru yola çıkar.

Profesör, Zorba’dan Martı’nın üzücü hikâyesini dinler ve petrol zehirlenmesi olduğunu anlar. Petrolden kurtaracak pratik bir çözüm önerir Zorba’ya, ancak Martı’nın başına geldiklerinde her şey için çok geçtir.

Yavru martı yumurtadan çıktığında, Zorba işlerin sandığı kadar kolay yürümeyeceğini anlar. Yavru martı ona “Anne!” diye seslenirken onu nasıl doyuracağını bilemez halde bulur kendini. Bebeğe bakmak bir yana, onu öteki kedilerin pençesinden korumak da çok zordur. İçgüdüleri ile her seferinde yavru martıyı kurtarır.  Profesör, Şanslı adını verdiği yavru martı uçmayı öğretmekte yardım etmeye çalışsa da başarılı olamaz. Şanslı’nın kendisi kedi gibi hissetmesi işleri iyice zorlaştırır. Bu sefer cesur kedi Zorba kuralları yıkar ve bir insandan yardım ister. Hikâye mutlu sonla biterken Zorba’nın gözyaşları ile yağmur damlacıkları birbirine karışır.

Luis Sepulveda'nın yazdığı Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, birbirinden çok farklı iki canlının birbirlerini keşfetmesini,  bir arada yaşamasını, birbirini sevip sayması ve bağlanmasını konu alıyor. Kitap, çocuk okurlar için cesaretin, bilgeliğin, dostluğun, hoşgörünün, açgözlülüğün anlamını irdelerken, büyükler için de masum ve farklılıklara hoşgörünün anlamının pekiştiği bir dünyayı inşa ediyor. Okurları sadece kedi ile yavru martı arasındaki sevgi ve dostluğun hikâyesi beklemiyor; Saadet Özen’in çevirisiyle samimi bir üslup ve Mustafa Delioğlu’nun sevimli çizimleri de sıcacık bir eseri onlara hediye ediyor.


KÜNYE: Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, Luis Sepulveda, Resimleyen: Mustafa Delioğlu Çeviri: Saadet Özen, Can Çocuk Yayınları, 2016, 105 sayfa.

DAHA FAZLA