Katip Çelebi Üniversitesi’nde ‘Manevi danışmanlık’: 'Eğitim niteliksiz hale geliyor'

Katip Çelebi Üniversitesi’nde ‘Manevi danışmanlık’: 'Eğitim niteliksiz hale geliyor'

Kadro ve unvanı olmamasına rağmen diyanet personellerinin ‘manevi danışman’ adı altında görevlendirilmesi tepkilere neden oluyor. Katip Çelebi Üniversitesi’nde okuyan bir yüksek lisans öğrencisinin ‘Psikolojik Danışmaya Giriş’ dersine alan dışından ilahiyat bölümü bir öğretim görevlisinin girdiği öğrenildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hastaneler, öğrenci yurtları gibi kurumlarda kadro ve unvanı olmamasına rağmen bazı diyanet personelinin “Manevi Danışman” adı altında görevlendirilmesi tepki çekmeye devam ediyor. 

Geçtiğimiz aylarda İzmir'de Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve birçok bilim insanı yaptığı açıklama ile uygulamaya tepki göstermişti.

‘EĞİTİM NİTELİKSİZ HALE GETİRİLİYOR’

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Manevi Destek ve Danışmanlık Tezsiz Yüksek Lisans bölümünde okuyan bir yüksek lisans öğrencisi "Psikolojik Danışmaya Giriş" dersine alan dışından ilahiyat bölümü bir öğretim görevlisinin girdiğini ve böylece eğitimin niteliksiz hale getirildiğini belirtiyor. Psikologlar için önem taşıyan bu dersin alan hocaları tarafından verilmediği belirten öğrenci, “Ben yüksek lisans bölümü öğrencisiyim. Üniversiteye alanın uzmanlarından ders almak, eğitim almak için kayıt yaptırıyoruz ancak hayal kırıklığı yaşadık. Benim gibi aynı üzüntüyü yaşayan arkadaşlarım da bulunmaktadır. Dersler alanın uzmanları tarafından verilmelidir” dedi. 

‘PARALI VE NİTELİKSİZ EĞİTİM’

Bölümü okuyabilmek için para ödediklerine ve eğitimin niteliksiz hale getirildiğine dikkat çeken öğrenci, “Dolayısıyla herhangi birinden eğitim almamalıyız, yani bölümünde nitelikli olan hocalarımızdan eğitim almalıyız.  Bölümde ‘Psikolojik Danışmaya Giriş’ dersini İlahiyat bölümü öğretim görevlisinden almaktayız. Bu ders psikoloji öğrencileri, klinik psikoloji için ve psikologlar için önemli bir derstir. Böyle önemli bir derse girmeye kendine hak gören ve ciddi paralar kazanan insanlara dur demek gerekiyor” sözlerini dile getirdi.

‘PİYASALAŞAN EĞİTİMİN SOMUT ÖRNEĞİNİ YAŞIYORUZ’

Eğitim kalitesinin ve eğitim sistemindeki uygulamaların her geçen gün geriye gittiğini ve bu durumun eğitimin piyasalaştırıldığının somut örneğini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde de yaşadıklarını söyleyen öğrenci, “Biz sesimizi duyurmak istiyoruz ve bunun için kamuoyu oluşturmak gerekir diye düşünüyorum” dedi. 

‘İLAHİYAT MEZUNLARINA İSTİHDAM’

Konuya ilişkin bilgilendirme yapan Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi Başkanı Mevlüt Ülgen manevi danışmanlıkla ilgili görevlendirme dışında son birkaç yıldır aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önerisiyle kadro statüsü oluşturup, ‘manevi danışmanlık’ kadrosu oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek; “Tabi bunun herhangi bir meslek olarak tanımlanıp devlet dairelerinde, kamu da ve özel sektör de meslek olarak çalışmasının önünü açacak bir durum. Bu manevi danışmanlık kadrosunun görevleri içinde de psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının, psikiyatristlerin görev ve yetki alanına giren görevler ve sorumluluklar var. Yani yetkin olmadan, bu eğitimi almadan ilahiyat mezunu kişilerin ruh sağlığı hizmetini vermesini öngörüyor. Biz de öncelikle buna karşı çıkıyoruz. Mesleki bir yetkinliği olmadan, eğitimi olmadan, psikologların yetki ve sorumluluk alanına girdiği zaman bu hem toplum sağlığı açısından hem bizler açısından sorunlu bir şey ve toplum sağlığını tehdit eden bir durum” olduğunu belirtti.

Evrensel’den Dilek Omaklılar’ın haberine göre; ayrıca Türkiye’de çok önemli oranda işsiz psikolog, sosyal hizmet uzmanı, psikolojik danışman gibi bölümlerden eğitim almış, yüksek lisans yapmış kişiler varken ve açıktayken bir ihtiyaçmış gibi başka bir kadro yaratılmasını eleştiren Ülgen, “ihtiyaç varmış gibi kadro yaratılıp ilahiyat mezunlarına istihdam olarak sunulması da ayrıca başlı başına bir problem. Her yer de ilahiyat fakültelerinin açılması, psikoloji bölümleri açarak işsizler ordusu yaratıp, daha sonra buna bir istihdam yaratma çabasıdır” diye konuştu. 

‘HER YERİ DİNİ ANLAYIŞLA YAPILANDIRMA AÇISINDAN BİR ADIM’

Katip Çelebi Üniversitesinde verilen Manevi Danışmalık Yüksek Lisans Programı için ise Ülgen, “Manevi Danışmanlık Yüksek Lisans Programı açıldığını öğrendik. Yani bilimsel alan olarak ne olduğu tartışılır ama orada bizim kaygılarımızı arttıran bir durumla da karşı karşıyayız. Yüksek Lisans programında psikoloji dersine, orada psikoloji bölümü olmasına rağmen, İlahiyat Fakültesi’nin öğretim üyesi verilmesi bizim kaygılarımızın ne kadar da haklı olduğunu gösteriyor. Biz Ruh Sağlığı Dernekleri olarak, Psikologlar Derneği Genel Merkezi olarak dini danışmanlık hizmetinin verilebileceğini ancak bu kişilere ruh sağlığı hizmeti verdirirseniz bunu kabul etmemizin mümkün olmadığını söylüyoruz. Bu durumun hem bir kesime istihdam sağlama hem de her yeri bir dini anlayışla yapılandırma açısından bir adım olduğunu görüyoruz” dedi. 

DAHA FAZLA