Aydın Doğan, Hilton Oteli'nde gerçekleşen 'Doğan Yayın İlkeleri Kurulu Toplantısı'nda medya grubu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doğan konuşmasında, ABD'li düşünce kuruluşu German Marshall Fund tarafından finanse edilen bir araştırma sonucu medya grubu bünyesinde yer alan Hürriyet ve Posta gazetelerinin toplumun bir çok kesimi tarafından 'güvenle' takip edildiği sonucunu aldıklarını öne sürdü. 

Konuşmasına yayın politikası konusunda açıklamalarla devam eden Doğan, "Yayın politikası olarak üzerinde durmak istediğim bazı hususlar daha var. Bunlardan ilki terör ve terör örgütleri karşısındaki duruşumuzdur. Biz Doğan medyası olarak başta PKK ve DEAŞ terörü olmak üzere her türlü terörü lanetledik, lanetliyoruz. Terörle mücadelede her zaman devletimizin yanında olduk, olacağız. Hiçbir demokratik ülke teröre müsaade edemez, müsamaha gösteremez. Silahla, bombayla, hendekle, barikatla hak iddiasında bulunamaz. Bizim teröre karşı duruşumuz bu kadar nettir." dedi.

Doğan isim vermeden Gülen Cemaati'ni de eleştirerek, "Tavrımızın net olduğu ikinci konu ise şudur; Hiçbir devlet bünyesi içinde yetki ve görevini anayasa ve yasalardan almayan özel bir yapılanmaya izin verilemez. Bu gibi yapılarla mücadele edilmesi ve bünyeden atılması doğru ve meşrudur. Biz bu mücadelede devletten yanayız. Ancak devletimizin bu haklı mücadeleyi hukuk içinde yapması lazımdır.“ dedi.

Dış politikada da hükümetin yanında olduklarını belirten Doğan, “Biz Doğan medyası olarak dış politika alanında ulusal çıkarlarımızın yanındayız. Mesela son Rusya krizinde hiçbir tereddüt göstermeden Türkiye’nin haklı pozisyonundan yana tavır aldık, almaya devam edeceğiz."  dedi.

Doğan, açıklamasında kendilerine yönelik yandaş medya tarafından gelen saldırılar hakkında ise "Bu üç alanda çok net tavrımıza ve duruşumuza rağmen varlık nedenleri bizi yıpratmak olan, tek misyonları bizim yaptığımız yayınlar hakkında yalan ve iftiraya dayalı yayınlar yapmak olan çeşitli gazeteciler bizimle ilgili baştan sona yalanlarla dolu, baştan sona çarpıtmalarla dolu kampanyalar yapmaktan vazgeçmiyorlar. Sırf bize iftira atsınlar diye tetikçi istihdam ediyorlar. Neden böyle oluyor? Neden göz göre bu iftiraları atıyorlar? Nedenini çok iyi anlıyoruz. Bunlar bu iftiralarla bağımsız medya üzerinde baskı kurmak ve susturmak istiyorlar. Yalancı tetikçileri istihdam edenlere buradan sesleniyorum. Bab-ı Ali tarihi ta ‘Baba Tahir’den bu yana bu kirli işleri yapan müfteri ve yalancı tetikçiler doldu. Bunlar konjonktürel olarak kısa vadede var olabilirler ama sonunda bünyeden atılmaya, silinip yok olmaya mahkumdur.“ ifadelerini kullandı.

Medya grubu bünyesindeki yönetici pozisyonlarında değişikliklere gittiklerini belirten Doğan, ”Gazete ve televizyonlarımızın yayınlarında, yayın politikalarının uyumunu sağlamak üzere yeni bir yapılanmaya gittik. Uzun yıllar Doğan Medya'yı başarıyla yönetmiş olan Mehmet Ali Yalçındağ’ı yayınların koordinasyonundan ve yayın politikalarının belirlenmesinden sorumlu olmak üzere tam yetkiyle göreve getirdik. Kendisine bu görevinde başarılar diliyorum. Bu arada televizyon kanallarımızda da önemli değişiklikler oldu. Kurul toplantılarımızdan da tandığınız ve başarılı hizmetler vermiş olan Barış Tünay bu kez Kanal D Genel Müdürü olarak göreve başladı. CNN Türk’in Genel Müdürlüğü görevine ise uzun yıllar televizyon yöneticisi olarak çalışan Erdoğan Aktaş arkadaşımızı getirdik. Her iki arkadaşımıza da yeni görevinde başarılar diliyorum.” dedi. (DHA)