'Darbe liderini iki gün gözaltında tutup serbest bırakmışlar'

'Darbe liderini iki gün gözaltında tutup serbest bırakmışlar'

Darbe girişimini organize eden Gülen cemaatinin ‘hava kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz'ün, kayıtlara göre iki gün gözaltında bekletildiği ortaya çıktı.

Darbe girişimini organize eden Gülen cemaatinin ‘hava kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz, kayıtlara göre iki gün gözaltında beklediği ortaya çıktı.

16 Temmuz’da gözaltına alanın Öksüz, ‘iki gün boyunca’ gözaltında tutulmasına rağmen ‘imam’ olduğu bilgisiyle hareket edilmedi ve elini kolunu sallayarak ortadan kayboldu. 

Gülen cemaatinin ‘hava kuvvetleri imamı’ olduğu ve darbeyi organize ettiği belirlenen bu isim, girişimin bastırılmasının ardından 16 Temmuz’da askerlerle birlikte Akıncı Üssü’nde gözaltına alındı. Askeri birlikteki diğer gözaltılarla birlikte yarı çıplak görüntüleri basına yansıyan Öksüz, darbenin kilit ismiydi. 

İzmir’de darbeye katılıp yakalandıktan sonra itirafçı olan bir general’in, “Bizi Ankara’ya götürdüler. Bir villada Adil Öksüz darbe yapılacağını söyledi. Planı anlattı” dediği Adil Öksüz, iki boyunca gözaltında tutuldu. Öksüz’ün 2002 yılından bu yana 109 kez yurtdışı seyahati yaptığı tespit edildi. Hatta darbe planı ile ilgili askerlerle toplantı yaptıktan sonra 11 Temmuz’da tekrar ABD’ye gitti. Öksüz 13 Temmuz’da tekrar Türkiye’ye döndü ve iki gün sonra darbe girişimi yaşandı.

İKİ GÜN GÖZALTINDA TUTULDU

Al-Jazeera'den Selahattin Günday'ın haberine göre, darbe girişiminin ertesi sabahı gözaltına alınan Öksüz, gözaltına alındıktan iki gün sonra ayın 18’in de adliyeye sevk edildi.

[ih2]

Yani Adil Öksüz, sanılanın aksine gözaltına alındıktan hemen sonra serbest kalmadı. Öksüz 2 gün boyunca darbeyi soruşturan polis ve askerler tarafından gözaltında tutuldu. 18 Temmuz’da sabaha karşı savcılığa sevk edilen Öksüz sorgusunun sonra tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığa sevk edilen Öksüz’ün dosyasında ‘Gülen yapılanmasına mensup olduğu veya hava kuvvetleri imamı’ olduğu yönünde bir bilgi yoktu.

İki gün boyunca ne emniyetten, ne istihbarattan, ne de TSK’den bir bilgi iletilmişti. Bu kurumlar adeta Adil Öksüz’ün kaçışını seyretti.