Cumhuriyetçiler 9 ay sonra gazete binasına gelerek, okurlarıyla buluştu

Cumhuriyetçiler 9 ay sonra gazete binasına gelerek, okurlarıyla buluştu

272 gün sonra tahliye edilen Cumhuriyet Gazetesi çalışanları, uzun bir aradan sonra bugün gazete binasına gelerek, okurlar ile buluştu.

"PKK, DHKP-C, FETÖ üyeliği" iddiasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşmasında tahliye edilen 7 Cumhuriyet Gazetesi çalışanı; bugün gazete binasına gelerek, okurlarıyla buluştu.

Gazete binası önünde okurlarla buluşan Cumhuriyetçiler, burada açıklamalarda bulundu.

İlk açıklamayı yapan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Orhan Erinç oldu. Erinç’in açıklamasından sonra sözü Çizer Musa Kart aldı.

BAŞINDAN BERİ NEDEN SİLİVRİ’DE OLDUĞUMUZU BİLİYORDUK

Tahliye olanlardan ilk sözü alan Musa Kart; bu tablonun dayanılmaz sürdürülemez bir tablo olduğunu ve gösterilen dayanışmanın çok değerli olduğunu belirterek, “Başından beri neden Silivri’de olduğumuzu biliyorduk. Bu sorulara verilecek yanıtlarımız vardı” dedi.

GEZİ KATLANARAK DEVAM EDİYOR

Daha sonra söz alan Cumhuriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Güray Öz,  Silivri Cezaevi’ne girdiklerinde, kendilerinin burada tutulamayacağını bildiklerini ifade ederek, “Silivri’ye girdiğimizde arkadaşlarla bir slogan belirledik. ‘Bizi kimse tutamaz’ ilk sloganımız buydu. Bunu burada fazla tutulamayacağımızı bildiğimiz için söyledik.

Neden diyeceksiniz. Gezi Hareketi ile başlayan bir süreç var Türkiye’de. Bu süreç katlanarak devam ediyor. Adalet Yürüyüşü ve Cumhuriyet tutuklamaları etrafında örülen dayanışma bunun göstergesidir.” Dedi.

KALBİMİZİN YARISI İÇERİDE KALDI

Söz alan Avukat Bülent Utku ise, “9 aydır içerideydik. Tahliye olduk ancak bunun anlamlı olduğunu düşünmüyorum. İçeride hala 170 gazeteci var. Kalbimizin yarısı içerideki 4 arkadaşımızla kaldı.” dedi.

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

Yazar Hakan kara ise, gazeteciliğin suç olmadığını belirterek, “İçeride 170’i aşkın gazeteci var. Biz başından beri bir şey söylüyoruz, ‘Gazetecilik suç değildir’ diyoruz. Biz tüm gazetecilerin tahliye edilmesini istiyoruz. Bu süreç içerisinde en zoru arkadaşları içeride bırakarak, dışarı çıkmakmış. Bunu anladım.” dedi.

Turhan Günay ve Mustafa Kemal Güngör’ün konuşmalarından sonra ise etkinlik sona erdi.