Bir kadın, bir hoca, bir yoldaş: Behice Boran

Bir kadın, bir hoca, bir yoldaş: Behice Boran

Behice Boran. Türkiye’nin ilk kadın sosyologu, ilk sosyalist kadın milletvekili, ilk kadın siyasi parti başkanı ve akademisyen… Mücadele ve ilklerle dolu bir hayat… Kadın, hoca, yoldaş, anne, dost ve daha nicesi…

İleri Kitap

Dipnot Yayınları, Türkiye sosyalist hareketinin önemli kişilerini derleyen kitaplar basmaya başladı. Bunlardan biri nisan sonuna doğru yayın hayatına giriş yapan “Behice Boran Kitabı”.

Behice Boran. Türkiye’nin ilk kadın sosyologu, ilk sosyalist kadın milletvekili, ilk kadın siyasi parti başkanı ve akademisyen… Mücadele ve ilklerle dolu bir hayat… Kadın, hoca, yoldaş, anne, dost ve daha nicesi…

Kitap, hem Boran’ın yazdığı yazıları hem de Boran hakkında yazılan yazıları içeriyor. Kendi yazdığı metinler alanlarına göre sınıflandırılmış kitapta: Siyasi yazılar, edebiyat yazıları ve sosyolojik yazılar var.

Siyasi yazılarda, dönemin siyasal durumuna ilişkin yaptığı değerlendirmeler bulunuyor. Yön, Vatan, Sosyal Adalet, Emek, Çark-Başak, Yurt ve Dünya dergileri ve Milliyet gazetesinde yayımlanan siyasi yazılarda, Boran, Türkiye’de burjuvazinin  varlığına ilişkin tartışmalara katılıyor, feodalite ve mülkiyet kavramlarını Marksizm açısından ele alıyor, sosyalizme giden yolun reformlarla ve kestirme yollarla olmayacağını vurguluyor, işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin öneminin altını çiziyor ve mücadelenin tekleşmesi gerektiğine işaret ediyor. Bunların yanı sıra, basın açıklamalarına, TİP kongrelerinde ve TİP parlamentodayken meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalara da rastlamak mümkün. Kitabı önemli kılan bir başka husus Türkiye İşçi Partisi’nin ilk 10 yıllık dönemini değerlendirdiği “1961-1971 Türkiye İşçi Partisi” ve 1985 yılında Çark-Başak dergisinde yayınlanan “Türkiye İşçi Partisi’nin 24 Yıllık Onurlu Mücadelesi” yazılarını da içeriyor olmasıdır.

Sosyoloji yazılarında  DTCF dergisinde ve American Journal of Sociology’de yayınlanan metinler bulunuyor. Boran, bir sosyolog gözüyle köylerde araştırmalar yapıyor, elde ettiği verileri bilimsel açıdan ele alarak kadının sosyal mevkisine dair çıkarımlarda bulunuyor, evrim fikrinin sosyolojideki durumuna ve bunun nedenlerine eğiliyor ve sosyoloji alandaki bocalama ve ikiliklere değiniyor.

Behice Boran’ın Edebiyat üzerine de yazdığını görünce hem şaşırdım hem de mutlu oldum, kitabı okuyan birçok kişinin benzer hisler yaşayacağına eminim. Halide Edib Adıvar’ın romanlarını detaylı olarak inceliyor, romanlarında aksettirdiği “cemiyet görüşü”ne dikkat çekiyor ve tahlil ediyor. Nazım Hikmet’i ve Ruhi Su’yu anıyor, sanatta batılılık ve konu meselelerine değiniyor, Sabahattin Ali’nin romanlarını değerlendiriyor…

Kitabın son kısmında yoldaşlarının ve dostlarının gözünden Behice Boran’ın yaşamına tanıklık ediyoruz. Boran’ın yaşamına tanıklık edenlerden sırasıyla İlhan Tekeli, Hasan Ünal Nalbantoğlu, Gökhan Atılgan, Fatmagül Berktay, Can Açıkgöz, Metin Çulhaoğlu, Oya Baydar, Semih Gümüş ve Nabi Yağcı kitaba katkı koyan isimler… Boran’ın gerek akademik gerek siyasi yıllarına, mücadele dolu hayatına bu isimler sayesinde tanıklık ederken, kendisini nasıl anlamamız gerektiğine dair ışık tutan, teorisyen ve lider olarak kendisini değerlendiren ve kimisi eleştirel analizler içeren değerli metinlerle karşılaşmak mümkün. Oya Baydar’ın Boran’ı bir kadın, bir anne, bir insan olarak anlattığı yazısı Boran’ı daha yakından tanımak ve anlamak açısından dikkat çekici.

KÜNYE: Behice Boran Kitabı, Emir Ali Türkmen, Dipnot Yayınları, 2018, 548 Sayfa

DAHA FAZLA