Rıfat Doğan - İleri

Hatay'da örgüt üyeliği suçlamasıyla 9.5 ay önce sabaha karşı evleri basılarak gözaltına alınan ve tutuklu yargılanan altı tutuklu dünkü duruşmada tahliye edildi. Emperyalizme direnen Suriye halkına yardım topladığı için AKP yargısının hedefi olan barış aktivistlerinden Ferit Meynioğlu ve kızı Nesrin Meynioğlu İleri'ye konuştu. İnsani Dayanışma Platformu kurucusu Ferit Meynioğlu, “Bizim yaşadıklarımız AKP'nin mezhepçi politikalarının sonucudur” dedi. Nesrin Meynioğlu da “Babam dokuz ay boşu boşuna yattı. O dokuz ayın hesabını soracağız” dedi. Toplam 11 yurttaşın yargılandığı davanın bir sonraki duruşması ise 10 Aralık'a ertelendi.

Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından İleri'ye konuşan Ferit Meynioğlu şunları söyledi: “İnsani Dayanışma Platformu adı altında çocuk maması, çocuk bezi, battaniye ve ilaç gibi malzemelerin olduğu bir yardım kampanyası başlattım. Bunu da kendi çabamla Suriye'deki bir dernek vasıtasıyla ulaştırmaya çalışıyordum. Bizim Türkiye'deki Kızılay gibi. Beni bununla suçladılar. Yardım etmek suçsa ben o zaman suçluyum. Ayrıca Bizi THKP-C Acilciler örgütüne üye olmakla suçladılar. Mihraç Ural ile görüştüğümü iddia ettiler, ben Ural'ın kim olduğunu gerçekten bilmiyorum. Saçma sapan bir mezhep meselesi üzerine kurulu yalanlarla suçlamalarla karşı karşıyayız. Bu hükümet politikasının ta kendisidir.”

HIRISTİYAN AKTİVİSTE 'RADİKAL ALEVİ' SUÇLAMASI
İlaç ve bebek bezi gibi insani yardım malzemeleri toplarken örgüt üyeliği nedeniyle tutuklandığını belirten Meynioğlu şöyle devam etti: “Düşünebiliyor musunuz ismini bile telaffuz edemediğim bir örgüte üye olmakla suçlanıyorum. Hakim bile telaffuz edemedi. Bize radikal Arap Alevi suçlaması yaptılar. Halbuki ben Hıristiyanım ama Alevilerin içinde yaşamışım. Evimde Sünni Suriyelileri ağırladım, onlara baktım. Bu bir suç değil. F Tipi Cezaevi'nde kaldım Allah düşmanımı oraya düşürmesin. Anlatılacak gibi değil. Dokuz buçuk ay benim için on dokuz buçuk yıl gibi geldi. Özgürlüğüme kavuştum ama halen kendime gelemedim. Kendimi cezaevinde hissediyorum. Duruşmaya bir kaç gün kala yatamıyordum şimdi evde de yatamıyorum. Çok zor bir durum.” 

'İPLİĞİ KURŞUNA BENZETTİLER'
Ferit Meynioğlu'nun kızı Nesrin Meynioğlu “Birbiriyle hiçbir alakası olmayan olaylar, başka yerlere ve yönlere çekildi ve iddianame bu şekilde yazıldı. Bunları suç olarak önümüze getirdiler. Örneğin bir boya olayı. Bir iplik olayı var mesela. Biri iplik istiyor bunu iddianamede kurşuna benzetiyorlar” dedi.

OLMAYAN ÖRGÜTE ÜYE YAPTILAR
Meynioğlu şöyle devam etti: “Bu şekilde hiçbir gerçekliği olmayan şeyleri iddianameye önümüze koydular. Suriye'ye yaptığımız yardımların nereye ulaştığını bilmediklerini söylüyorlar. Bu yardımları nereye ulaşıyor. Yardımlar aslında herkesin bildiği üzere Suriyedeki yoksullara ihtiyacı olan insanlara götürülüyordu. Onlar da bunun gerçekliğiyle ilgili araştırma yaptılar ve iddianamede bu yardımları bağlı oldukları örgüte, örgütün başına mı gönderiyorlar iddiaları vardı. Ancak iddianame sürecinde böyle bir örgütün olmadığı, bu örgütün 40 yıl önce feshedildiği yönündeki belgeyi avukatlar mahkemeye sundu.”

'DAVANIN PEŞİNE DÜŞECEĞİZ'
“Benim babam dokuz aydır boşu boşuna yatıyordu. Dokuz aydır evinden ayrı yaşıyordu. Baba hasteri çektik hem de suçsuz yere” diyen Meynioğlu “Ciddi ve gerçek bir insani yardım kampanyasını önümüze suç olarak koydular. Biz bu dava düştükten sonra o dokuz ayın peşine düşmeyi düşünüyoruz. O dokuz ayın hesabını soracağız” diye konuştu.

BİR EKMEK BİR BATTANİYE ÖRGÜT OLDU
Hatay'da Suriye için “bir ekmek bir battaniye” kampanyası düzenleyen barış aktivistleri hakkında “terör örgütü THKP-C Acilcilere üye olmak, Gezi olaylarını örgüt adına yönetmek ve insani yardım malzemesi taşımak” suçlamasıyla dava açılmıştı.