40. yılında Beyazıt Katliamı anıldı

40. yılında Beyazıt Katliamı anıldı

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, 16 Mart Beyazıt Katliamı'nı 40. yılında Beyazıt Meydanı'nda andı.

İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ) 16 Mart 1978 ‘de katledilen 7 öğrenciyi anmak için üniversite öğrencileri Beyazıt'ta bir araya geldi. İÜ Öğrencileri katliamın 40. yılında “16 Mart'tan bugüne diz çökmedik, haykırıyoruz; Üniversiteler bizimdir!” sloganlarıyla 16 Mart ve Halpeçe katliamlarını Eczacılık Fakültesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla andı.

Öğrencileri adına okunan basın açıklamasında şunlar dile getirildi:

“Türkiye’de devrimcilerin, komünistlerin, gençlerin tarihi; emperyalizme, yerli işbirlikçilerine ve faşist çetelere karşı mücadele tarihidir. Sermaye sınıfının ve işbirlikçisi faşist çetelerin tarihi ise, emperyalizme bağımlılık tarihidir. Sermaye sınıfı, faşist çeteler eliyle anti-emperyalist mücadelenin önünü kesebilmek adına pek çok kanlı provokasyona ve saldırıya imza atmıştır. Ülkemiz gençliğin belleğinde yer eden, en yakıcı örneği ise 16 Mart 1978’de gerçekleşen Beyazıt katliamıdır.

İstanbul Üniversitesi’nden toplu halde çıkan devrimci öğrencilere, NATO ve CIA destekli faşist çeteler tarafından bomba ve silahlarla saldırı gerçekleştirilmiştir. Saldırı sonucunda 7 öğrenci hayatını kaybederken, onlarca öğrenci yaralanmıştır. Üzerinden 40 yıl geçen Beyazıt katliamının, sonrasında açıklanan belgeler ve tanıkların ifadeleri ile emperyalist güçlerin palazlandırdığı polis destekli ülkücü-faşist çeteler tarafından gerçekleştirildiği açıkça görülüyor.

Beyazıt katliamı, sınıf mücadelesinin ve devrimci gençlik hareketinin yükseldiği, emperyalizme karşı mücadelenin güçlendiği bir tarihsel uğrakta gerçekleşmiştir. Sermaye sınıfı tüm saldırı mekanizmalarını devreye sokmuştur. Katliamlar düzenleyerek gençliği, sınıf mücadelesini, emekçi halkı, devrimcileri hedef almış ve sürdürülen mücadelenin önüne set çekmeye çalışmıştır.

Beyazıt Katliamı’nda olduğu gibi Mart ayı, başta Berkin Elvan ve Kızıldere katliamı olmak üzere birçok devrimcinin katledilmesine şahit olmuştur. Beyazıt Katliam’ından 10 yıl sonra Halepçe’ye atılan kimyasal bombalarla 5 bin kişi ölmüş, 10 binden fazlası da yaralanmıştır. Ne Beyazıt ilk katliamdı ne de Halepçe son oldu. Emperyalizm ve sermaye ne doğa tanır, ne çocuk, ne de insan; saldırır, sömürür, öldürür. Bunu en iyi yaşadığımız coğrafyadaki halklar bilir, tanır ve yaşar.

Emperyalizme karşı verdiği savaşta direngenliğini ve inancını her daim gösteren halklar, direnen bir halka hiçbir gücün boyun eğdiremeyeceğini göstermiş ve hala göstermektedir. Bugün Ortadoğu'da cihadçı ve barbar çetelere karşı süren mücadele ve halkların top yekun direnişi bunun göstergesidir.

Dün 6.Filoyu def edenlere saldırıp, 6.filoyu kıble belleyenler bu günde emperyalizm karşıtı bildiri dağıtan arkadaşlarımıza saldırmışlardır. AKP-MHP ittifakı, besledikleri faşist çeteler eli ile bizleri yıldırabileceklerini, mücadelemizden geri adım attırabileceklerini sanmaktadır. Beyazıt’ın geçmişi 6.Filo’yu def eden ve onu kıble edenlere karşı mücadeleleri ile bilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıdır.

Beyazıt hala direnmek ile, isyan ile, kavga ile, mücadele ile anılmaya devam ediyor. Bu saldırılar ile dün olduğu gibi bugün de faşist çeteler ve polis eli ile üniversiteler hizaya getirilmek isteniyor. Anti-emperyalist, savaş karşıtı ve demokrasi isteyen gençlerin sesleri kısılmaya çalışılıyor. Faşizmin gözünü diktiği üniversitelerde geçmişte nasıl ki katliamlara; mücadele, kararlılık ve umutla yanıt verildiyse bugün de gençlik örgütlenerek kendisine giydirilmeye çalışılan apolitik, pasif, kariyerist, kindar ve dindar, sistemin aklıyla donatılmış gömleği yırtarak mücadeleyi büyütüyor. Üniversitelerimiz hala otoriteye karşı toplumsal ayaklanmanın ve başkaldırının en önemli dinamiklerini barındırıyor.

Hıncımızın ve öfkemizin bilendiği günlerden olan 16 Mart Beyazıt Katliamı’ndan tam 40 yıl sonra, tam da burada, Beyazıt’ta, yitirdiklerimizi anarken onların mücadelelerini sürdürmekten vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. İsyanımız; öfkemiz ve acımız kadar büyük olacaktır.

Yaşasın mücadelemiz! Yaşasın devrimci dayanışma!”

78'liler Derneği adına KHK'yla İÜ'den ihraç edilen akademisyen Levent Dölek de öğrencilerle birlikte yürüdü. Açıklamanın ardından öğrenciler “Emperyalizme, faşizme ölüm, Tek Yol Devrim” sloganıyla Vezneciler'e doğru yürüyüş yaptı.

DAHA FAZLA