17 Ağustos notları: Kontrgerilla liderini başdanışman yapan karanlık rejim

17 Ağustos notları: Kontrgerilla liderini başdanışman yapan karanlık rejim

'Bugün ne oldu?' köşemizde her gün Editör yorumuyla günün öne çıkan başlıklarını hatırlatıyoruz. Bugün, kontrgerilla örgütü SADAT'ın başındaki emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin Erdoğan'ın başdanışmanlığına getirilmesini ele alacağız.

'Bugün ne oldu?' köşemizde her gün Editör yorumuyla günün öne çıkan başlıklarını hatırlatıyoruz. Bugün, kontrgerilla örgütü SADAT'ın başındaki emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin Erdoğan'ın başdanışmanlığına getirilmesini ele alacağız.

Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 30 Ağustos 1996 yılında kadrosuzluktan emekliye sevk edilen ve 2012 yılında SADAT A.Ş.'yi kuran emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Erdoğan'ın yeni başdanışmanı oldu

Erdoğan'ın danışmanlığına getirilen Adnan Tanrıverdi, emekliye ayrıldıktan sonra, 5 yıl Adaleti Savunanlar Derneği'nin Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Tanrıverdi, ASDER Onursal Başkanı olarak, Müslüman ülke silahlı kuvvetlerinin organizasyonu ve stratejik kullanımına danışmanlık, son kullanıcıdan eğitici seviyesi kadar özel konularda eğitim ve harp, silah ve araçlarının temini, bakım ve onarımı hizmetlerinde görev yapmak üzere Sadat Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi'ni kurdu

Kendilerini ‘uluslararası savunma ve danışmanlık alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek şirket’ olarak tanıtan ve tam adıyla Sadat A.Ş. özel harpçi emekli tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından 2012’de kuruldu.

Dünkü Editör yorumunda, AKP/Saray Rejimi'nin gerici-faşist karakterinin yanı sıra bir savaş politikasının sürdürücüsü olduğunu da vurgulamıştık. 

Türk hukukundaki yeri tartışmalı olan, Suriye'de cihatçılara eğitim veren, Lice'de yapılan katliamlarda sorumluluğu olduğu iddia edilen SADAT adlı kontrgerilla örgütünün kurucusu Adnan Tanrıverdi'nin Erdoğan'ın başdanışmanlığına getirilmesi de bu bakımdan tamamlaycı bir adım oldu. 

Tanrıverdi'nin bu göreve getirilmesi, aslında birkaç nokktada önem taşıyor: 

- Ordudan gerici kimliği nedeniyle emekli edilen Tanrıverdi, darbe girişiminin öncesinde de gündemde olan TSK'nın İslam Ordusu'na dahil olması yönelimini güçlendirecek bir adım olarak görülebilir.

- Tanrıverdi'nin Kürt illerine yapılan gayrinizami operasyonlarda görev aldığı biliniyor. Bu yeni atama, AKP/Saray Rejimi'nin Kürt meselesindeki politik tutumunun sürekliliğine ve hatta yeni katliamların da gündeme gelebileceğini gösteriyor. Geçmişte Türkiye Hizbullahı ile bögede izlenen politikanın, doğrudan ve alenen devlet zırhıyla sürdürülmesi beklenebilir.

- Tanrıverdi aynı zamanda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki faaliyetleriyle de biliniyor. Tanrıverdi'nin SADAT'ı, bu bölgedeki cihatçı örgütlere eğitimler veriyor. Tanrıverdi'nin, Erdoğan'ın bölge politikaları için de misyonlar üstlenebileceği açık.

AKP/Saray Rejimi bir kontrgerilla örgütü liderinden başdanışman çıkarmış, gazete kapatmış, gazeteci ve yazarları içeri almış bir iktidar olarak karakterini pekiştiriyor.

YOBAZ YAYIN YÖNETMENİ LAİKLİĞE MEYDAN OKUDU

Diriliş Postası adlı günlük yandaş gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk sosyal medya hesabından laikliğe ve laiklere hakaret içeren mesajlar yazdı.
Erem Şentürk'ün yazdığı mesajlardan bazıları şunlar: 
"15 Temmuzdan sonra artık mecburen Laik olacağız diye dayatan kesimlere açık uyarı. Geçti o günler. Bedelini ağır ödersiniz. Evinizde laik olun.
Evinizde, özel alanlarınızda laik olun. Kamuya laiklik dayatmayın. Azınlığın tahakkümümü yıktık, dayatırsanız bedelini rezillikle ödersiniz."

ALAATTİN ÇAKICI'YA TAHLİYE YOLU GÖRÜNDÜ

Hükümet tarafından hazırlanan ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 38 bin mahkum tahliye kararı verildi. Mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın da bu karardan faydalanabileceği ileri sürüldü.
Çakıcı'nın avukatı Can Sevinç önce "Şu anda Alaattin Çakıcı'yı almak için Bolu'ya gidiyorum" dedi, daha sonra Çakıcı'nın salıverilmesiyle ilgili durumun net olmadığını açıkladı.

ASLI ERDOĞAN VE RAGIP ZARAKOLU İKTİDARIN HEDEFİNDE


Özgür Gündem’e dün akşam yapılan polis baskınının ardından Özgür Gündem'in Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazarlarından Aslı Erdoğan gözaltına alındı. Özgür Gündem yazarlarından Ragıp Zarakolu'nun yasal ikametgahı olan, oğlu Sinan Zarakolu'nun evi de basıldı. Zarakolu'nun olmadığı evde, polisin kapıyı kırarak içeriye girdiği ve kitaplarına el koyduğu öğrenildi.
Yazar Aslı Erdoğan'ın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube nezarethanesinde tutulduğu ve başsavcı tarafından 5 gün boyunca avukat görüş yasağı konulduğu öğrenildi.

AKP KOMİSYONA NEDEN ÜYE VERMEDİ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından TBMM'de oluşturulan araştırma komisyonuna AKP'nin hâlâ üye milletvekili göndermemesini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Bütün partiler MHP, HDP ve CHP araştırma komisyonuna üye verdiler. Üye vermeyenler sadece AKP. Binali Yıldırım'a şunu sormak istiyorum; 'Neden araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz, hangi gerekçeyle görevlendirmiyorsunuz? Hangi milletvekillerine güvenmiyorsunuz?" dedi.
 

BÜYÜK DEPREMİN YILDÖNÜMÜNDE AFET TOPLANMA ALANLARININ DURUMU

Bugün, yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biri olan 17 Ağustos Büyük Marmara Depremi'nin 17. yıl dönümü. AKP hükümetleri döneminde, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle ilgili gerçekçi hiçbir önlem alınmazken, deprem sonrası afet toplanma alanlarının yaklaşık yüzde 60'ı imara açıldı.

GENELKURMAY BAŞKANI OLABİLME ŞARTI DEĞİŞTİ

Bugün yayınlanan yeni Kanun Hükmünde kararname ile TSK hakkında önemli bir değişiklik yapıldı. Genelkurmay Başkanı olmak için Kara, Deniz ya da Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapmış olma şartı yeni KHK ile  kaldırıldı ve Genelkurmay Başkanı olmak için “orgeneral / oramiral olmak yeterli” denildi.

ESKİ SOVYET VATANDAŞLARI SOSYALİZMİ ÖZLÜYOR

Eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) bağlı olan ülkelerde yapılan anket sonuçlarına göre, halk sosyalizmde yaşam şartlarının bugünden daha iyi olduğunu düşünüyor. 
Sputnik tarafından yaptırılan anketlerde Rusya, Ukrayna, Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Belarus, Gürcistan, Tacikistan ve Özbekistan'da yaşayan 35 yaş üstü katılımcılardan Sovyetler Birliği ile bugünkü yaşamlarını kıyaslamaları istenildi. Anket katılımların büyük çoğunluğu Sovyetler Birliği'nde bugüne göre daha rahat bir yaşam sürdüklerini söyledi.